'Gökyüzünü Tutamam’ bu yılın en sevilen şarkılarından biri oldu. Parçanın henüz girişinde bile “bak çok güzel bir şey geliyor” hissini hemen veriyor. Parçayı dinledikçe bir insan bu sözleri yazacak kadar nasıl acı çekmiş olabilir diyorum. Can Koç’la tanışmak ve aklımdaki sorulara cevap bulmak istedim ve bu röportajı yaptık.
'Gökyüzünü Tutamam’ bu yılın en sevilen şarkılarından biri oldu. Parçanın henüz girişinde bile “bak çok güzel bir şey geliyor” hissini hemen veriyor. Parçayı dinledikçe bir insan bu sözleri yazacak kadar nasıl acı çekmiş olabilir diyorum. Can Koç’la tanışmak ve aklımdaki sorulara cevap bulmak istedim ve bu röportajı yaptık. ‘Gökyüzünü Tutamam’, acı bir hikayenin şarkısı olabilir mi acaba ? Gökyüzünü Tutamam ile kalbimize taht kuran müzisyeni biraz daha yakından tanıyalım.
Müziğe olan yolculuğunuz nasıl başladı?
Müziğe, ilkokul çağlarımdayken, benim yaşım için büyük olan bir gitarla başladım. Çocuk yaşlarımdan itibaren bir şeyler karalama hevesindeydim, bu şiirle başladı ve söz yazmaya evrildi. Hislerim konusunda pek dışa dönük bir insan değilimdir, bu yüzden içimde dönüp duran meseleleri anlatmak için sanat elimden tutan tek şey oldu.
‘Gökyüzünü Tutamam' parçası çok ses getirdi. Hikayesini öğrenebilir miyiz?
Gökyüzünü Tutamam, daha önceki söyleşimlerimde de bahsettiğim gibi, benim açımdan çok metafor dolu bir şarkı. Esasen ben uzun uzun izah edemediğim meseleleri söz yazarak anlatmayı tercih ediyorum. Özetle şöyle diyebiliriz; şarkı insanın kendisine öğütler veriyor, bir vazgeçişi ve kırgınlığı itiraf ediyor. Bunun dışında şarkının kendi hikayesini anlattığını düşünüyorum.
‘Nefesin Yetebildiği Kadar’ isimli 5 şarkıdan oluşan bir EP yayınladınız. İlk EP’nizin ismini nasıl seçtiniz?
EP’yi yapmaya karar verdiğimizde, sıraya koyulduğunda beraberce bir hikaye anlatabilecek şarkıları seçmeyi çalıştık. Şarkıları seçebildikten sonra, bu hikayeyi nasıl isimlendiririz diye düşündük. Albümün içinde yer alan ‘Yine de Dayanırım’ isimli şarkımın içinde şöyle bir cümle var, ‘dal nefesin yetebildiği kadar ama cesetten ne farkı var taşıyabileceğinden çok sırtlananın’. Bu cümle esasen insanın sınırlarını ifade ediyor. İnsan hayatta ne yapabilirse, nefesinin yettiği kadar yapabilir. Bir derdi sırtlanmayı da fiziksel bir işi de. Bu yüzden ekipçe ‘Nefesin Yetebildiği Kadar’ isminin albümü ve insanın sınırlarını tanımlaması anlamında epey güzel bulduk.
Şarkı yaparken dinleyiciyi nasıl bir yola çıkarmayı hedefliyorsunuz?
Şarkılarımda doğrudan ya da dolaylı anlatımlar kullansam da, kişisel detaylarda boğulmamaya özen gösteriyorum. Böylece dinleyicilerimin şarkıların sözlerinden hareketle benimkinden ziyade kendi iç dünyalarında yolculuk etmelerini hedefliyorum.
Paylaşmaya kıyamadığınız sizi derinden etkileyen parçalarınız var mı?
Beni derinden etkileyen olayları ifade etme aracım müzik ve açıkçası genel olarak ürettiğim eserlerin biricik olduğu kanısındayım, yalnız benim değil herkes için kendi ürettiğinin biricik olduğu kanısındayım. Bu yüzden de içimden geçen biriciği paylaşmak konusunda müthiş istekliyim diyemem ama derdi de paylaşarak azaltmak gerek diye düşünüyorum.
Şarkılardaki sözlerinizden dolayı edebiyata ilgininiz var diye düşünüyorum. En sevdiğiniz şair ve şiiri kimdir?
İlkokul çağlarımdan beri boyumdan büyük şairleri takip ediyorum. Sırf adaşım diye daha ilkokul sıralarında Can Yücel okurdum. Eski Türk şairlerden sevmediğim pek az. Dünyada kült kabul edilen pek çok şairi de severek okurum. Genel olarak eserleri birbirleriyle kıyaslamaya pek yanaşmıyorum çünkü bence bir şiir ya da bir söz onu okuduğunuz andaki hislerinize göre değerini buluyor. Bu yüzden en sevdiğim şudur diyemiyorum.
Gelmekte olan albüm veya single müjdesi var mı?
Üzerinde çalıştığımız yeni bir single var. Zaman olarak bir şey diyemiyorum. Bu zamana kadar yaptığımız işlerden esintili ama onların da üzerine koyduğumuz bir iş yapmaya çalışıyoruz. Umarım içimize sinen bir iş ortaya koyarız.
Malum yaz aylarındayız ve konserler aşırı yoğunlukta. Sizin konser maceranız nasıl gidiyor? Nelere gidecekseniz?
Bizim de konser anlamında çalışmalarımız yoğun gidiyor. Ağustos ayında ilk konserlerimize başlıyoruz. 5 Ağustos’ta Ankara, 11 Ağustos’ta İstanbul ve 27 Ağustos’ta Kayseri’de olacağız. Eylül ayında daha çok şehri gezmeyi hedefliyoruz, İzmir, Antalya, Eskişehir vb. gibi.
Dinleyecilerinize bir mesajınız var mı?
Şarkılarıma kulak veren, destekleyen, onlarda kendilerinden bir parça bulan herkese selamlar, sevgiler.
MEHMET EFE DİNÇ I ANKARA
Yorum Yazın